Saat, saatler, ömür, ömürler…

Saate baktım, dokuz buçuk olmak üzere. Birazdan on olacak. Sonra onbir. Sonra daha fazla, sonra yine dokuz buçuk ve sonra yine diğer saatler. Zaman sürekli işliyor, “an”lar daima  yaşanıyor, bugüne kadar yaşandığı gibi… Geçenlerde abim bilmesi şaşkınlık getiren doğru ve güzel bir şey yazmıştı bana, aslında zamanın hızla geçip gitmediğiyle ilgili. Zaman hep işliyor, “an”lar …