Zengin Baba Yoksul Baba yahut Büyüklere Zenginlik Masalları

Bu hafta SAYGEL başladı, benim için yararlı bir deneyim olmasını umuyorum; merak edenler Linkedin ve Instagram gibi platformlarda bu hevesli topluluğu takip edebilir, ana konumuz Sağlık Yönetimi. İlk haftanın konuğuyla buluşmadan önce Robert T. Kiyosaki’nin “Zengin Baba Yoksul Baba” kitabını okumamız istendi. Okuyalım dedik, okumadan önce işte kitabın temel bilgileri:

Kitap Adı                                             : Zengin Baba Yoksul Baba
Yazar(lar)                                            : Robert T. Kiyosaki ve Sharon L. Lechter
Çevirmen                                           : Dilek Şendil
Yayınevi                                              : ALFA
Okuduğum edisyon tarihi            : Temmuz, 2006 (ilk Türkçe baskı Eylül 2005, orijinal ilk baskı 1997)
Sayfa sayısı                                        : 253 (kitabın en son Türkçe baskısı satışta değil ama 400 sayfa bilgisi verilmiş, demek ki sonraki baskılarda eklemeler yapılmış, muhtemelen yazarın bir kitabı daha eklenmiştir).
Konu                                                    : Finansal Gelişim, Kişisel Gelişim

Zengin olacaksan ilk kazığı ortağına, sonra da okurlarına atacaksın herhalde…

Kitabı birkaç yıl önce bir miktar işletme kitabı satın alacakken görmüş ancak başlık bana güven vermediği için almamıştım. Eh, kaçış yokmuş, malum sebepten 25-26 Ocak 2021 tarihlerinde okudum, her şey iyi başlamıştı aslında. Hatta fazlasıyla iyiydi, hatta o kadar “iyi gösterilmeye çalışılmıştı” ki kitabın yazarını sorgulama gereği duydum.

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Bir zamanların rekortmen çoksatar (bestseller) yazarı Kiyosaki, 2000’lerin başındaki süksesinden bir süre sonra oldukça tartışmalı bir figür hâline gelmiş ve deyim yerindeyse birkaç defa biraz rezil olmuş. Kitabın ortak yazarı Sharon L. Lechter’in 2007’de kendisine açtığı dava sonunda bir süre sonra ona 10 milyon Amerikan Doları vererek sulh olmuşlar. Detaylar: https://slate.com/business/2016/02/robert-kiyosaki-s-ongoing-legal-dispute-says-everything-about-the-shadiness-of-personal-finance-gurus.html ve http://archive.azcentral.com/arizonarepublic/business/articles/2008/09/04/20080904biz-richdad0904.html

İlerleyen zamanlarda Kanada’da bir dizi seminer pazarlayan Kiyosaki’nin maskesini ise Kanada televizyonu gizli kameralarla düşürmüş. Seminerlerinden birine katılarak nasıl para söğüşlediklerini ve bir çark kurduklarını göstermiş. Seminerlere 400-500 dolara gidip daha sonra binlerce hatta onbinlerce dolarlık başka “zengin olma seminerleri” pazarlandığını, ardından da dağ başındaki bomboş arazilerin kârlı yatırım, hemen şimdi, şu an satın alın diye pazarlandığını göstermişler. Kiyosaki’nin 2010 yılında CBS’den Allan Roth tarafından biraz rezil olduğu haber videosunu şuradan izleyebilirsiniz: https://www.cbc.ca/player/play/1404600019

Zengin Baba karakteri uydurma bir karakter

Kitabı okuyunca, kitapta Robert’ın çocukluğundaki gerçek bir kişi gibi bahsedilen zengin baba bir noktadan sonra bana kurmaca gibi gelmişti. Gerçek olamayacak kadar kitabın konusuna uyumlu bir karakterdi, küçücük Robert’ın onun yumurtladıklarını da kelimesi kelimesine hatırlaması da bir başka mantık hatasıydı.

Nitekim Kiyosaki gardaşımızın da bunu 2017 yılında gayet normal bir olaymış gibi itiraf ettiğini görüyoruz. Ona göre, okuru motive etmek ve zengin olmanın yollarını göstermek için bu gerekliymiş. Evet, kitap boyunca “Helal olsun dayıya!” diyerek okuduğunuz Zengin Baba’nın aslında hiç var olmadığını öğrenmek de biraz hayal kırıklığı olabilir sizin için: Detay: http://ethanvanderbuilt.com/2014/01/20/robert-kiyosaki-scam-artist-yes-opinion/

Eğitimlileri aşağılamadan olmaz tabii…

Sadece bizim veya ABD’nin değil, dünyanın tüm ülkelerinde iyi eğitimli, becerikli ve uzman nüfus daha az eğitimli nüfustan azdır. Azınlıktır yani. Buna karşın bazı ülkelerde cahillik yüceltilir. Bunun sosyoekonomik ve politik kökenlerine girmek niyetinde değilim ama ABD’liler genel olarak pek de eğitimli bir millet değildir ve doğal olarak bu kitaptaki tavır eminim hoşlarına gitmiştir. Kiyosaki okumuş etmiş kesimin bir tek anasına sövmemiş ama ne kadar “aptalca” davrandıklarından sık sık bahsederek bu tarz okuru okşamış. Ben bu görüşüne katılmıyorum. Her şeyden azar azar bilen genelde hiçbir şey hakkında kavrayıcı bir bilgiye sahip olamaz ayrıca uzmanlaşmak da, hele rağbet gören bir yetenekteyse, sizi rahatlıkla zengin edebilir. Elbette, vasıfsız milyonlar bunu duymaktan hoşlanmayacaktır. Onlar, pek çok insan gibi al-sat yaparak, vurgun yaparak, emlak ve rant peşinde koşarak “fırsatları” görüp köşeyi dönmeyi hayal ederler. Bunu yapanlar var mı? Elbette az da olsa var. Ancak bunları yapmak kitapta anlatıldığı kadar kolay olmadığı gibi, pek çok durumda ahlaki sorgulamaya da sebebiyet verebilir. Yine de insanı sarsıp, “Kendine gel ulan! Etrafına bak! Kesin bir yerde bir fırsat göreceksin!” demesi de güzel bir şey. Evet, eğitimsizlik suç sayılmaz ama eğitimli insanları aşağılamak da eğitimsizlere bir şey kazandırmayacaktır ve doğru da değildir, topluma zarar verir.

Kitap okunur mu?

Açıkçası, yukarıda anlattığım ve Wikipedia’da da değinilen tüm rezaletlere rağmen kitabı okuyun derim, hızlı okunabilen hafif dili olan bir kitap. Söylenen bazı şeyler, Kiyosaki ilk söyleyen değilse de, kişisel gelişiminiz ve finansal farkındalığınız için oldukça işe yarayabilir. Ayrıca Kiyosaki’nin satış ve pazarlamanın önemini anlattığı kısımlar da çoğunlukla doğru. Zaten kendisinin bu konudaki becerisini dağ başındaki arazileri sattırıp, uydurma birini gerçek gibi sunmasından da ve milyon dolarlar kazanmasından da anlıyoruz. E adam gerçekten de işi biliyor yani, bir göz atın derim.

Ondan sonra, kitabın başında Sharon teyzenin anaç anaç söyledikleri, ay Allahım, insanın içini ısıtıyor gerçekten de!

Her ne kadar kurgu da olsa Robert’in hayalî zengin babasının onun gerçek babasıyla zıtlaştırılarak sunulması, bizim “memur zihniyeti” dediğimiz durumla “acar müteahhit ve pragmatik iş insanı” arasında denebilecek yaklaşım farkını göstermesi yönünden güzel. Evet, laf sokmuyorum, gerçekten güzel. Çünkü, daha baştan kaybettiren ve kaçınılması gereken bir mantalite vardır ve bundan uzak durulması iyidir. Kiyosaki’nin memur ve mıymıy olarak resmedilen babası gerçekten de finansal olarak garantici ama kaybeden tarafı temsil etmektedir. Öte yandan Kiyosaki hiç durup demiyor ki “Ulan bu adam garantici olmasaydı, zengin olacağım diye maceradan maceraya koşsa çoluk çocuk aç kalırdık!” demiyor tabii ki. Kiyosaki bence biraz nankörmüş arkadaşlar.

Son olarak, kitapta finansal farkındalık, özgüven, kendine inanmak, pazarlama ve satış becerisiyle ilgili güzel sözler var. Bunlar için okuyun derim. Kiyosaki’nin kitabı kendisi için ve yayıncıları için çok başarılıdır elbette ama okurlar için, pek de başarılı olmadığını söyleyebiliriz. Kitabın satış sayılarına bakarsak bu uluslararası çoksatarın satışıyla o yıldan bu yıla türeyen dolar milyoneri sayısı arasında hiçbir anlamlı korelasyon görülmeyecektir (ya tabii ki bunu söylemek komik ama söylemeden de olmaz).

Veda Hutbesi’nde denir ki, “Babasından başkasına nesep iddia eden soysuzdur…”. Babanızı sevip sayın ve fırsatçı olmak yerine fırsatlara açık olun; ikisi bambaşka şeyler. Bu espriyi de yaparak bu zalım yazımı bitiriyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir